O sabah oturup bir şiir yazdım. Hayalime sıkıştırılan şeylerin, hayatımı sıkıştırmasına dair bir şeyler. Seni özlemekli bir günaydın olmadı. Ama aklımdan birkaç kere geçtin uykunun aralarında. Uykumun arasına sıkıştırmadım seni, hayatımı sıkıştırdığım gibi. Kalktım bir kahve yaptım, saat bir şeye bir şey varken. Sonra tren rayları yürüdü patikasız bir dağın eteğine. İçimden kuşlar kanatlandı az ilerideki buğday tarlasına. Sonu gelmez bir yağmur geçirdim içimden. Saçlarım biraz ıslanmıştı ama içimin kuruduğunu hissettim. Acı bir gitar sesi geçirdim içimden, kulağımın patladığı yerde ithal bir bira doldurdum bardağıma. Her şey ne kadar da ithal diye düşündüm sonra kafamın içinden. Bu gürültü bizi bağlamıyor sevgilim. Tam olarak bu gürültü bize, bağırıyoruz.