Cumartesi günü yağan yağmur senin gözyaşlarındı. Bilseydim kocaman bir yağmurluk sererdim şehrin sokaklarına. Üstüne basa basa gerçekleri yüzüne vuruyor bu hayat, biliyorum. Şu vakte kadar düşünmediğim her şeyi daha çok düşündürüyor. İnsanların gözlerinde, çıkarması güç anlamlara rastlıyorsun. Yaşamadan anlatması zor bir acının içinde kıvranıyorsun ve eminim hiç duymadığın kadar birilerine ihtiyaç duyuyorsun. Yarının planını yapanlara kızıyorsun ama nasıl düzeleceğini de düşünmeden edemiyorsun...


Geçmeyecek ama hafifleyecek. Belki yazmaya başlayacaksın, belki daha çok okuyacaksın. Belki kendini bulmak için daha girişken davranırsın ya da belki de yaranın üstünü örtebilmek için daha da içine kapanırsın.


Cumartesi günü yağan yağmurun senin gözyaşların olduğunu bilseydim eğer bir dakika bile ayırmazdım gözlerimi gök'yüzünden. Yeryüzündeki kargaşaya tanıklık etmezdim, sadece yağan yağmurun sesini dinlerdim ve birçok duamı o gün ederdim. Diyecek bir şey bulamazken sadece dinleyebilirdim seni. Zaman kavramını yok edebilme şansım olsaydı onu bile yapardım senin için.


O gecede durdururdum hayatı.


Seni geri getiremem ama yağmur damlalarını yüzümde hissedebilirim.


Sil gök'yaşlarını...