Elimizde kalan son toprak da düşmüş
Dün haberi geldi sabah vaktinde
Soğuk can çekiştirirken sesime
Kapattım kapıyı yüzüne o habercinin
Yüz yıldır beklediğim bu muydu?
Binlerce insanı bunun için mi öldürdüm?
Bir kaldım işte yine
Yapayalnız bir bir
Reddediyorum nedensiz güneşi
Kaybolmuş gölgem hala bir zafer arayışında
Ben çoktan vazgeçtim
Kabul ettim yenilgileri sırayla
Sırasıyla ekledim sıla defterine
Sonunda da bir tarih yerini aldı yine
Moncada kışlasından çıkmış bir fikir
Süregelen, ıslık çalan yağmurlarla
Üstüme geliyor, zorluyor yüreğimi
Ben artık daha da korkağım bilmiyorlar
Bir fetih hazırlıkları başlıyorsa da
Kızıllara bürünmüş bir orduya karşı
Benim yeni bir sefere daha gücüm kalmadı
Yalnızca geçip şu Karadeniz kıyısına
Seslenmek istiyorum yıllar öncesine
Ustam orada karşıda, sen az uzağındasın
Sen kimsin? Yanındaki kim? Ben neredeyim?
Karşılıklı iki kıyı bakışıyor
Hüzün gözleri süzülüyor ikisinin de
Mehtap biraz mavi ekliyor
Sen biraz daha yeşil
Ben henüz seçemedim rengimi
Adını da koyamadım iki kıyı arasındaki şu kayığa
Neden bu kadar ağır ilerliyor dersin
Tahmin et ne gizledim iki mavinin arasına
Hatırlar mısın ilk kez yazılmış sarı sayfaları?
Ki onlar ilk kez evli bir kadının sesinde okundu
Ah şu ölüm hatıraları
Hepsi sana gelmek içinmiş
Hepsi elimde kalan son toprağı da kaybetmek içinmiş
İdam mı intihar mı kurtarır bir yenilgiyi
Berlin Duvarı yıkılmış az önce
Taşların arasında bir resim bulunmuş
Sorulmuş bir deliye, kim bu kadın?
Cevap sen misin?
Hangi doğru sana çıkar?
Her yanlışta sen mi varsın?
Soruların sorgusu bitince anladım
Ve hatırladım ilk günahımı
Güneşin batmadığı bir şehirden
Kutsal bir kitap gelecekti bana
Geldi de hem de kullanılmamış
Adı konmamış Kadıköy tepesine
Gidip alamadım, ağlamadım, ağlattım
Sonra bir kağıt beyazı kardelenle
Utanç verici bir yolculuktayken
Benden biraz daha beyaz istendi
Utandım sarıldım henüz tanımadığım sana
Adına ilk kez şiir yazdım o gün
Anlatırken her tanıdığıma
En ilgi çeken hikayemi
Hadi biraz da bir esmeri hatırlayalım
Arzuların ve değişen bir kadının tehlikeli ellerinde
Sessiz bir parça çalıyordu Beethoven'dan
İlk bestecim ve ilk yalanı duyduğum o ses
Yıllar sonra geldi bir göl evinin karşısına yerleşti
Çağırdı beni geçmişi yakmak için
Gidemedim
Neden? Adını haykırmak için içten
Ve soğuk bir su akarken üstüme
Varoluşun en güzel sorgulaması yaşanırken
Hepsinin sonunda elimizde kalan son toprak da
Esir düşmüşken düşman ellerine, yine sen
Sensin son isteğim, gülme halime, bak dinle şu sözleri
Sen şimdi yine gökyüzüne serilirken
Irgatlar ekiyor mavi kelebekleri
La Fontaine'den bir masal seçiyorum
Ağlak ve mezarı kayıp çocuklar için
Sen şimdi yine düşünüyorsun neden?
Issız kalmış bütün karanlıklara sarılırken
Lafı güzaf dedim, beyhude, kaç cümle söylesem de
Ah yine etmeyecek bir adın, sen sıla kadın
Merhaba de, mavi bir limandan olsun gizli ve yarın
01.46
23.12.2021
Gül Kurusu
2021-12-26T12:34:40+03:00Aklına ve yüreğine sağlık. Keyifle okudum.