Kargaşamın içinden dökülen birkaç satır yüreğinize iyi gelir mi? 

Eskicidir benim ruhum, eski bir plakta takılı kalan bir türkü gibi başa sarıp sarıp duruyor. “Yokluğunda öldü gönlüm.” diye diye yitip giden bir yürek sahibiyim. İçindeki duyguları da kuruttuğu çiçekler gibi kurutmaktan korkan bir yürek. Sayısız eczane gezdim durdum ama yoktu derdimin dermanı ilaçlar. Yürek yaralarına iyi gelen bir ilaç neden yapmazlar ki efendim? Sokak sokak derdime derman arıyordum ben de. Bazen buldum sanıyor, bir durakta vedalaşıyordum. Kurduğum beyhude hayalleri toplayıp hayal kırıklıkları müzeme yerleştiriyordum bir bir. Ayaklarım, bedenim ilmek ilmek silikleşiyordu bu cihanda. Elime tükenmez kalemimi alıp bu silikleşen bedenimle hayatta tükenmez izler bırakmaya yeltendim. Ne eklesem yine bir yanı eksik kalacak satırlarımı eksik bırakıyorum. Ellerimde mürekkep yaralarım, ceplerimde kırık dökük satırlarım ile şu cihanın kuytularında eksile eksile kayboluyorum.