Zifiri karanlığın için de, kör bir kuyuya bakarken buldum kendimi, kuyunun dibine çarpan ay ışığını yakalayabilmek ti bütün derdim. Gece yarısı sessizliği kulak memelerimi yırtıyordu, elimi kuyunun içine her uzatışımda karanlık daha da derinleşiyor, ay ışığı yaklaşıyordu. Boşa kürek sallamıyordum galiba, ışığı yakalamak gibi yarı baygın bir derdin içinde ayılmaya çalışıyordum. Kuyunun etrafında adımlarımın yerleri sürekli değişiyordu. Hangi tarafa yönelsem ay ışığı diğer tarafa geçiyordu. Cam gibi suyun üzerine buz gibi yansıyan ruhum! tepemde ki çınarın yapraklarının süretlerini izliyordum. Başımın üzerinde ki çınarın en yaşlı yaprağından süzülerek gelen bir damla kuyuya düştü suyun titremesi bütün silüeti bozmuştu.