Kırık dökük evlerin fotoğrafını çekiyorum. eski beni görmüş gibi
Yanlarında bitmiş papatyaları suluyorum şimdiki ben'e yardım eder gibi. Toprağı kazmıyorum bu sefer üstünü de örtmüyorum yalnızca uzaklaşıyorum ordan. Adım adım uzaklaşıp bi ağacın altına saklıyorum kozalaklarımı. Yeni fidanlar dikip bahçemde turluyorum. Hem ayrılmıyorum başından hemde uğramıyorum oraya ve etrafına uzun uzun çitlerde çekmiyorum bu sefer. Hatta köşe başlarında kalan dikenli çitleri ağır ağır söküyorum. Kapımı bazen dayıyorum sonuna kadar. Bazen aralık. Birileri geliyor artık. Yalnız benim istediklerim. Ve ölülerimi de çoktan çıkardım ordan. Kemiklerinide köpeklere.
Burda güneş hiç batmıyor. Çünkü akşamlar hala bi nebze korkutuyor beni