Hani bir zaman senle ben kana susamıştık
Ölüm serhoşluğu itti belki bizi Azrail'in boynuna
Kadehimiz budur kaderimiz budur diyerek
Damara vurduk iğnemizi
Kıyak kafamız kanadımızı taşımaz oluncaya dek içtik
Dilim erken çözüldü benim
Başladım İpe sapa gelmez sözler etmeye
Kanadının titreyişine ve kanı kadehsiz çekişine mest oldum
Ölüme dair ne varsa unuttum
Mecnuna yakışır aşkla tutuştum
Ah o hain yok mu o bataklığın piçi
Birden bire çıkageldi kurbağanın dili
Bir darbede ayırıverdi bizi
Bir daha hiçbir damarda buluşmaz olduk
Duydum ki
Kara sinekle düşer olmuşsun
O zebani o sefih yaratık
O küfürbaz o geberesice kafir
"Tanrı aşkı vücuda getirmiş" diyerek
Methiyeler düzer olmuş
(?Fakat nasıl düzmesin?)
Sonra
Bu benim kıblemdir diyerek
İşi secdeye kadar götürmüş
Ne malın gözüdür kara sinek
Aklınca cennetin kapısından geçecek
Ama sen yok musun
Seni hileci seni şeytanın uşağı
Binbir oyunla kendine aşık ediyorsun
Sonra sen üzere edilmiş sözleri cüretkar buluyorsun
Varsın olsun
Bulanan yürekler bir gün durulur
Kurur bataklık göçer kurbağalar
Kara sinek bir gün yorulur
Bense dalkavuğu olurum sevmenin.