Canım, otursak sabaha kadar konuşurum senin gözlerinle.

İçerisinde inandıklarım da olur inanmadıklarım da.

Kendi çektiğim sınırları ne kadar kolayca geçtiğimi fark ederim de susarım ansızın.

Bakarım gökyüzüne bir şarkı gibi fısıldar rüzgâr kulağıma,

Memleketteki küçüklüğüm seslenir sınırlarımı bana.

Ama vakit gelir unutur giderim yine sınırlarıma,

Tekrar ben geldim açın geçeyim derim kapılarından.

 

Böylece akıp gider nehir misali yalnızlık kulağımda.

Anlarım da anlatamam her şeyi aslında.

Son bir şey demek gelirse içimden,

O da nefesim kadar soğuktur baktığında.