Hişt sakın anlatma birisine, aramızda kalsın kafamızdakiler öylece. Anlamaz kimse bizi, saklanamayız sonra insan içinde. Diyemeyiz bizde sizdeniz bak kardeşiz yapmayın böyle, biraz anlayış be kahpe. Kaldırımı yiyebilir miyim bende? Güzel gözüktü üzerinde binlerce bekleyenle. Sakinleş biraz sende yapma böyle, geçici bunlar geçici bak taşın üstündeyiz işte, oymuşuz diye güzelce, taş yine taş işte. Yaşasana dilediğince. Bak neler ederler, aynı taştayız diye. Heyt yavrum be, var mı böyle bir kader be? Nerden çıkmış bu anlayış sizde, ne zaman düşündünüz kısıtlamayı herkesi neyden rahatsız oldunuz yine, ilk ne etti sizi rahatsız mesela, saçınızı çekmemiz mi yoksa kendi kendimize şarkı söylememiz mi rahatsız etti o narin kulaklarınızı, patlatayım zarınızı. Alayım bu taşla ilgili bütün anlayışınızı. Taş bu taş elmas da çıksa altın da çıksa bin yıllık dinazor da çıksa taş bu amına koyduğumun dünyası taş işte anlasınıza. Şşttt geçicek bunlar gidicez bunların olmadığı bir yere, çıkıcaz elbet bedenden ruh dediğimiz ne işte, nereye gidicez taş olmayan bir yere, çıkınca bedenden geçiyor her şey alemler hiç bildiğiniz gibi değiller yok burdaki gibi sınırlı dertler, herkes kendinde sadece uçuyor kanatsız, görüyor gözsüz, tanrıyız lan o minicik parçada tanrı inanmazsan at bak kendini görürsün ne olduğunu sende, ama nedense önemli bu taşta işte bu bedende. Öyle atamıyorsun rasgele, kaçıyor tanrın o zaman içinden kalıyorsun gittiğinle, kalıyorsam bu taşta dönüşmek için tanrıya yok öyle bedavaya katlatmak bu diyara. O alemleri de hak etmek gerekiyor katlanmayla.