mızmızlan oğlum.
kısık yalnızlık ateşinin kabarcıklarını yansıt
elbette. tuhaf bi’ tarafı yok.
şayet yanılıyorsam da gururlan utancınla.
onca sözün altında, sabahın altısında “shame walk”. o yollardan geçtim de.
onlar gelemiyorken ben herkesin gitmek zorunda olmadığını öğreniyordum de.
ve her şeyin geçer olduğunu elbette.
sırayla dostlarım, sırayla kavrul her süreçte.
kazan muamma dolu, muhakkak zor.
merak doğuştan, muhakkak sor.
tara saçını, yanmaktan soğurken.
fakat pas tutmasın kalbin, ısırıl.
zehrini akıtmaktan ibaret olmadığını oku.
sıyrıl oğlum,
dingin öğretinin saklı sularına in.
güruh hükmü geçersiz orada.
yutsan da yutmasan da
olduğu vaziyetle tüm.
yeterince derine inersen, çocukluğuna, bebekliğine ve hatta hiçliğine bile rastlarsın.
şaşırmayı bile unutturur, anestezili bir ten gibi.
silikleşiyor gam, hafıza.
karar merceğine çomak bir cigara.
sırayla dostlarım, sırayla.