bazı gecelerde hayatın içime sığamadığını hissediyorum. yapmam gereken bir sürü şey olsa bile sanki aslında yapmam gereken tek şey, durup hayatı dinlemekmiş gibi geliyor. bazı anlar oluyor hayatta, sanki o an ne yaparsan yap çok önemliymiş gibi hissediyorum. sessizlikte dışarıyı izlemek bile. bazı anları sadece düşünmek bile müthiş bir yaşama arzusu veriyor. gökyüzüne baktığımda ve orada sürekli bir şeyler bulduğumda kendimi şanslı hissediyorum. bazen yıldızlar oluyor bu, bazen havada süzülen kuşlar, bazense esen rüzgarın sallandırdığı ağaç dalları. hayatın ne kadar da olağanüstü olabileceğini insan sadece böyle anlarda anlayabiliyor. böyle sıradan ve büyülü anlarda. hayatı sadece böyle anlarda anlayabileceğimi düşünüyorum bazen. sanki bu anların dışında kalan zaman dilimlerinde yaşamış sayılmıyorum. sanki hayat sadece böyle anlarda ortaya çıkıyor ve tanışıyor seninle. ve sana diyor ki: "yaşamak o kadar da kötü değilmiş, değil mi?" milyonlarca kez onaylayabilirim bu soruyu. o anlarda kalbim göğüs kafesime sığmıyor gibi hissediyorum. sanki o bile hissediyor yaşamanın ne kadar büyülü olduğunu. ne kadar büyük bir çaba gerektirdiğini ama aslında ne kadar basit olduğunu. hayatın böyle ikilikler arasında bir döngüsü var galiba. senin elinden gelen tek şey bu döngünün dengesi olmak. her iki tarafı da bilmek, kabullenmek ve anlamak. her ne yapıyorsan iki taraf için de yapabiliyor olmak. dengeyi bulmak ve korumak. zaten böyle yaptıktan sonra hayatın daha yaşanılabilir olduğunu anlıyorsun. elbette başına kötü şeyler yine geliyor, yine canın yanıyor ama artık öğrenmiş oluyorsun. hiçbir acı sonsuza kadar sürmüyor. hiçbir mutluluk da. sürmemeli de zaten. senin görevin, o anı yaşamak. sadece ama sadece o anı. bir dakika öncesini ya da sonrasını değil. başına gelmiş olan ve gelebilecek olan kötülükleri de değil. sadece yaşadığın, damarlarından geçtiğini hissettiğin ve kısacık süren o anı. seni üzen, mutlu eden, heyecanlandıran ve korkutan o anı. tüm bu karmaşalar içinde kendine yer bulabildiğin o anı. "ben de varım ulan bu hayatta!" diyebildiğin o anı. belki de bu dünyadan bir yıldız gibi geçip gittiğinde, göğüs kafesinde seninle beraber gelecek olan o "sıradan ama büyülü anları".