Sirenler çalmakta gülüm çığlık çığlığa yaslar tutacağımız zamanların havadisleri kulaklarımızı tırmalamakta gülüm petrol karanlığı bir gök alevlerle aydınlanıyor bağrımızın en açık yeri alevlerle yanmakta gülüm


Sirenler çalmakta gülüm tiyatroda sahneler sinemada perdeler yanmakta gülüm kırmızı ak perdeler kan kırmızı yaprak sarısı alevlere sarılmakta sevdiğimiz yurdumuzdur mekan duvarda bir resim guvernika yanmakta gülüm


Sirenler çalmakta gülüm soğumuş bir kurşun gibi gölgelerimizin karanlığına düşüyor düşüyor ölüyoruz çığlık çığlığa bağrımızın en açık yerinde çocuklar üşüyor üşüyor ölüyoruz ölüm gülden de güzel bu mevsimde gülüm


Güne çalıyor zaman yirmi bir asırdır çalan çanlar gibi gülüm artık çölde yanan kaktüs çarmıhta İsa gibiyiz sirenler çalmakta çığlık çığlığa bir düşün dünyası yanmakta bu sonsuz karanlıkta seviyorum seni düşleri sevdiği gibi ruhumda bir çocuk boğulmakta her şey ölüm ömrüm gülüm