Şu değersiz ama yaşamaktan başka çare bırakmayan dünyada, derin şeylerin tanımsızlığını, sığ olmanın mutluluğuyla değişmek zorundayım. Bilmemenin beni dinginleştirdiğini anladım, sormamanın beni dengede tuttuğunu; nedensiz hüznümün sebebinin okumak olduğunu artık biliyorum.
Kabul ederek ve anlamaya çalışmadan günümü bitiriyorum artık. Böyle akabildiğimi deneyimledim, uzaktan bir gözlemci gibi kendimi izlemiyor ve kendi hakkımda umutsuzca cümleler kurmuyorum. Suçlamalarım giderek azalıyor ve duvarlar artık yok. Bütün yıkıntılarımı, yenilgilerimi kabul ediyorum. İçimde sadece yeni biri olmanın coşkusu ve eskiyi düşünmememin mutluluğu var.