Karanlıkta seslendim size; hiç görmediniz, hiç duymadınız.

Körlüğünüzün en geçerli sebebiydi gece, duymamanız uzak düşüşündendi kalplerin.

Siz uyurdunuz, nerede bir acı çeken varsa siz var gücünüzle uyudunuz.

Bir acının üzerini örtmek ancak uyumak ile mümkündü çünkü.

Yatağımın üstünde binlerce diken ve kıvrılırken dikenlerin üstüne,

Anlamlı sözlerim olurdu kimse ile paylaşamayacağım.

Düşünürdüm, niçin acı ile anlam hep yan yana?

Mutluluk nedensizce ulaşılabilen olurken

Acılar niçin bu kadar çetrefilli?

Ve niçin kimseler izin vermiyor acının bir kalpte serinlemesine?

Mutluluğun çeşit çeşit tarifleri olurdu,

Ve ben şaşırırdım, acının tarifsizliğine.

Sizin yıldızları ellerinizle topladığınız gecelerde,

Ben gerçeğin izini gölgesinde bulmaya çalışıyordum.

Bu nedenle kesişmedi hiç yollarımız...