Toprağa karışmaya yüz tutmuş, çürüyen yapraklardan mı geliyor bu mevsimin kokusu?


Zihnim sis bulutları arasından bir şeyler seçmeye çalışıyor.


Bu sis şehre çökmemiş, beynimde.


Oysa ki uzatıverseydin elini dağılacaktı bu yapışkan ve soğuk bulut,


bırakacaktı yerini güneşe.


Ve ben gülüşünle ayağıma serilen gülistanı vaha bilecektim artık.


Anlamlar değiştirecektin.


Şimdi umutla koşturduğum her köşebaşı cesaretimi yıkan bir yokuşa çıkıyor.


Gözlerimi sızlatan sonbahar güneşi mi, cılız bir sokak lambası mı anlaşılmıyor ve farketmiyor artık.


Farketmiyor.