Seni seviyorum kalbim

Sen o yirmi dört yıla aldırma 

Kapat gözlerini

Sonra aldırma o söylenenlere de

Aşk bu;

Her hali cesaret

Sende var mı?

Cesaret

Bazen söze

Bazen terke

Terke cesaretin çok da

Şu geri gelişlerin

Geri gelirken

Pişman gidişlerin 


Buralarda toz da çoktur sis de bilirsin

Yirmi dört yıl önce

Ararken kendimi

Ve sen büyürken

Hani ben bilmeden neyi beklediğimi

O toz ve sis içinde kaybolurken

Ta ki sen gelene kadar

Neyi niçin yaptığımı bilmeden

Hiç aklımın ucunda aşk yokken

Bu toz ve siste kaybolmuşken diyorum

Anlıyor musun?

Bir "hiç" gibi yaşarken yani


"Hiç" insanı çok sever

Bilir misin?


İklimler değişti seni beklerken

Dünya yorgun

Saçlarımda beyazlar

Ve ilk kez pişmanım yaşlanmaktan

İlk kez yeniden doğasım var

İlk kez "hiç" beni sevmiyor

Ve ben elimi sana uzattığımdan beri

Toz ve sis içinden çıktım bir kahraman gibi

Beklerken eski bir eşya gibi

Sis ve toz sevişirken

"Hiç" peşimde,

tutmaca oynayan bir çocuk gibi

Yirmi dört yıl geçirdim sensiz

Duyduğum özlemin kime olduğunu bilmeden

Hiç gidesim yok bu dünyadan

Oysa ne çok gitmek istedim


Aşk cesaret ister bilir misin?

Kırıp dökmek kabul edilen her şeyi

Ve nasıl bir başkaldırıştır bu

Her şey gibi 

Biteceğini bile bile

"Hiç" saklambaç mı oynuyor ne?

Diyorum ki,

Peşimde değil sen elimi tuttuğun günden beri