İkili masalara oturamadım bir süre
gözüm dalar, yaş akardı yerlere
daha sonra dörtlü masalara…
derken
masalara küstüm bir müddet
Ayakta durdum sonraları
birkaç insan, muhabbet, samimiyet
Bir de baktım,
vakit geldi mi kimse durmuyormuş yerinde
Ben sevmekten, hayat koparmaktan vazgeçemiyormuş
bu düzen böyle
Bir ağaç gibi meyvelerini verdikçe biri gelip koparacak
meyvelerini verecek, koparacak,
verecek…
koparacak…