Tak etti canıma,

Baştansavma hıçkırıklarla zemin hazırlamaya teşebbüs,

edilen dünyama ütopikleşmeye yüz tutan insan nanıma.

Banal kılıflama,

Panzer elem işaret yüzümün etrafına sarılmış tüm anti

acıya odaklan ve pul pul dökül ki pişmanlık duymadan.

Fani dünya,

Yoluna çıkan tepenin ayak sesleri o kadar ağır ki,

sağırlaşmaya ip beni çekiyor içeriye doğru mürekkep

kalem şah damarına baskı beslenme çantam dünden,

her şey kaybolmaya başladığında önümde duran ikileme.

Yaşam ki berbat!

Uzakta sarkaç özgürce,

Yalandı fikir devletçe,

Raks edercesine dönekçe,

Bunlar gözümde düzmece(!)

-- (konu dağılmamalı, dağılmamalı, dağılmasın, topladık.)

Gerçek devralıyor, zırh zihninde olmalı,

Kendine kaptır bu metal nüfuz edemez

Güvensiz hissetmek onlar değişenlar

Revaç noel babanın bastonu,

Ağacı dikim hediyeleri kusurlu.

-- (konu dağılmamalı, dağılmamalı, dağılmasın, dağıldı!!)

Dikkat kaç!!! tüm bu kirlenmişlere aşağı çekmek bir ton ağırlığında basınç artar umrum umrunda değil bu iplerin çözülmesini beklemek su basıncı yüksek umrunda değil umrumda olanlar. Balıkları yüzerken izlemek akşam yemeğini beklerken yerçekiminin beni yenmesi üzüntü ve güzelliğin bir arada şimdi çiziyorum kumdan sıraya defalarca karşılık vermem. için aynı şekilde hissetmiyor musun? dokanan kafamda(.....)kumsalımda metaforik kumları tekmelemeli elimde mantar gözümde mastar ekleri bulutlarıyla zayıflığın tuvalini yıka yatağımın altında ölü pırasa çürüklerini andıran kafa kırmızılaşma eylem fora, beni susturmak için boğazımı dik ve kapat gülüşümü genişçe kes gözlerimi körleştir bir yatak ve kafana budala(takatim kalmadı) geride bıraksa altına çizerek adımı soyup kabuk bağlar çok katmanla tadı sirke namümkün denge harap et asla olma dışardan güzel görünenler bazen yoktan..