Bir dirhem ölüm terazimde


Kara geceler kukuletası üzerimde


Nereden gelirim nereye giderim


Dilerdim tanrıdan umudun zerresini


Bilirdim, duayı duyar elbet


Ah ne ki imansız çehre


Sonu cehenneme ait olur


Gülümseme var evet, gözlerimde


Bir bilsen ölüm şerbeti nasıl tatlı


Zihnim kalabalık yine üç beş an


Ne zormuş acının çaresizliği


Kulun çektiği çile yaramazmış yaratana


Sözler düşmez mürekkepten kâğıda


Sorsam bilir misin sen?


Bedenden önce ölür mü ruh acaba


Bilemezsin dimi zor çünkü


Ben öldüğüm zaman henüz nefes almıştım


Ciğerlerim dolu eh biraz da özgüvenli


Gözü pek, nazik bir bedendi kendisi


Kırmaz, sövmez en azından üzmezdi


Bir gün elindekini kaybedince


Her şeyi elde edemeyeceğini öğrendi


Tabi hayatı öğreniyorum demişti


Acı da hoşlantı da bu hayatın gayesiydi


Birgün bir kez daha öldüm


Artık sorun belli oluyordu


Daha da öldüm sonrasında


Yine öldüm, yine öldüm, yine öldüm


En garibi de insanlar öldürmedi


Kendim beni öldürdü


İşte gördün mü ölürmüş ruh erkenden


Sanma sakın öldüren anılar


İnsan yaşadığı kadar yaşamıyor da


Sanırım yaşamayanlar…


Dinç bedende kısılı kalmış ölü ruhum


Sulasan çiçek açmaz


Arasan bulamazsın


Herkes gibi sağlıklı, mutlu olman gerek


Kendine iyi bak