Dişime yapışmış masum bir beyazlık, bugün kıskanç bir kelimenin varlığında bulurdu kara deliğini
Üstümden kalkan koca yük, sevinç gösterileriyle morfine batmış gibi, yok, düşünemezdik
İnce camlı kadehe çatal değdirirlerdi, endamdan,
Nasıl desem, sadece durmak mı gerekir bazen
Karambil, kandil bir demek, bir demet meyve buketinin baharat kokularında saatin on bir olduğuna şahitlik ederler
Kanadı, küstü, susarak geceyi kurtardık
evimizi yakarak ısındım
Orası kara bir delik şimdi, siyah kanıyor