Bu aralar insanlarımız arasında dolaşan aynı sıkıntıya sahip farklı özneli bazı konular var. "Has erkeklere hasret kaldık!, Prens kadınlar oldu prenses erkekler oldu, evin direği kadınlar oldu erkekler başlık ister oldu." vs. diye uzuyor kelime grupları. Herkesin bilinç altında kabul ettiği ama dışa vurmakta inatla reddettiği şu gerçeği kabul edelim. Kadın ve erkek birbirinden ayrı olan iki insan türü olan varlıktır. Avcı - toplayıcı zamandan beri bu iki tür arasında farklılıklar her zaman var olmuştur. Erkekler vücut özellikleri gereği her zaman kadınlardan daha fazla efor ve güç gerektiren görevler üstlenmiş, kadınlar ise daha fazla detay ve ince işçilik isteyen görevler üstlenmiştir. Modern zamanda eşitlik kavramı adı altında kadınlar ve erkekler birbirinin üstlendiği görevleri özellikle meslekler anlamında birbirine aktarma denemesinde bulunmakta. Dolayısı ile toplumsal roller de bu bağlamda farklı yönde evrilmeye doğru gidiyor. Bundan on sene önce erkek hemşire zar zor bulunabilirken bugün ise dünyada erkek hemşirelerin oranı %12. Üstelik son 10 yılda bu oran %56 artmış vaziyette. Bu sadece küçük bir örnek. Bunu isterseniz farklı gruplarda çoğaltabiliriz. Mühendislik fakültelerindeki kadın öğrenci nüfusunun artışını ele alabiliriz, vesaire... Ama arkamızda kalan ve yaşayıp tecrübe ettiğimiz döneme bir bakın lütfen. Eşitlik kavramını yanlış yorumlayıp insanları hak, hukuk ve sosyal alanlarda eşit kılmak yerine özel alanlarla eşit kılmaya çalıştık ve sonuç olarak bu denemeler bize günümüzdeki yanılmaları getirdi. Tabi ki hasret kalırsınız has erkeklere.
Hesabı erkek mi ödemeli kadın mı? Herkes kendi tükettiğini mi ödemeli ya da? Kadınlar odun mu kırmalı yoksa sobayı mı yakmalı? Erkekler gerçekten makyaj mı yapmalı? Kusura bakmayın ama özellikle sonuncusu çok garibime gidiyor benim. Siz hiç sakal traşı olmadan işyerine gelemeyen kadın tanıyor musunuz? Ben erkeğini tanıyorum. Bizim ihtiyacımız olan şeyin eşitlik değil adalet ve denklik olduğuna inanıyorum ben. Her tür kendini bilsin ve toplumsal rollerini ona göre yerine getirsin. Bu doğal olarak zaten dengeyi sağlayacaktır. Eleştirilerinizi lütfen belirtin, ben de hatam var ise bileyim.
Kırlangıç
2024-11-28T23:32:51+03:00Mesele erkek hemşire kadın mühendis falan değil de iki cinseyetin de birbirinden yapamayacağı şeyler beklemesi bence. Mesela babamı düşünüyorum, parmakları kalın olduğu için asla iğne tutup da sökülmüş bir pantolonunu dikemez. Çünkü o parmaklarla her gün tornavida pense tutuyor, iğne gibi incecik bir şeyi kavrayamıyor. Keza ben de 10 metre yukarıya çıkıp kablo döşeyemem örnek veriyorum. İki cinsiyet hayatın hemen her alanında birbirini tamamlar nitelikte olunca çatışmalar azalıyor. Evet her insan temizliğini, yemeğini yapabilmeli, kendi başına hayatta kalabilip kendi parasını kazanabilmeli fakat bir erkekten makyaj veya kanaviçe yapmasını beklemekle bir kadından madende çalışmasını veya askere gitmesini beklemek aynı absürtlük seviyesine sahip. Birbiriyle eşit değil birbirini tamamlar nitelikte iki cinsiyetten aynı şeyleri aynı başarı seviyesinde yapmaları beklenemez.
Mnemosyne
2024-11-25T16:28:35+03:00Komik ama trajik bir tesadüf o zaman Seyfullah bey :)
Seyfullah sürmeli
2024-11-25T16:26:27+03:00Farklı yollardan çıkıp aynı nokataya ulaşmişiz. Gönderinizi sayfadaki yorumdan sonra sayfanızı merak edip geldim. Şaşırdım. 😁
Ağustos (Musa Seyrek)
2024-11-24T19:44:59+03:00Fikir olarak çok haklısın ama altının daha da doldurulması gerekir yoksa haksız çıkacaksın :)