Siz bile kontes, 17. yüzyılın ihtişamı içinde

Anlıyorsunuz beni

Anlıyorsunuz da aklıyorsunuz

Siz bile kontes!

Ki rütbenizcedir tanışıklığımız

Ki başınız binbir dert içindedir

Ki ağır mı ağır bir tacınız vardır

Ve sarayınızda hep fettan bir kahin

Oysa anlıyorsunuz beni

Nasıl olur da anlamaz o, nasıl olur da boyuna yargılanırım

Sonsuz suçlanır

Hep yaftalanırım

Elma derim armut bile demez

"Giderim." derim, gite bile meyletmez

"Yanıyorum" derim de, def eder beni

Sonra bir "Seviyorum seni." ile yine var eder

Umutlarımı harlar

Sevdamı yoklar

Nasıl?

Siz bilirsiniz kontes, kumdan kaleler boşuna yıkılmaz