Yalnızım, deniz kıyısında bin yıllardır rüzgarla hasbihal eden kaya gibi. Sükunetin sessiz çığlıkları, kayayı çatlatıp un ufak etmek üzere. Darmadağın olup parçalanmaya müsait.

İçimde bir boşluk, gitgide büyüyen, benliğim, buz kütlesi adeta soğukluğundan uyuştuğum, hücrelerime kadar ısınmak, erimek istiyorum. Hışırtı sesleriyle avunuyorum, dalgaların yosunlarla dansından mutluluk payesi çıkarıyorum, belkiler, galibalar, acabalar başlıyor kandırmacalarına kanıyor muyum? Gerçekliğim dikiliyor karşılarına! Sızım artık sancıya dönüşmeye başladı, sanrılar yakamı bırakmıyor, kaçışlar bitti, yanılsamalar sona erdi, o kaya darmadağın olacak...