Bırak kaderini yaşasın, kaçırma onu felaketlerden

Kıyısına kadar gelip acının, tatmadan alma koynuna

Bırak yazgıyı öğrensin, bırak bulutların da direksiyonu olduğunu

Ve gökyüzünde hep dinozor görenlerin rüyalarının dinozorlardan oluştuğunu idrak etsin

Zor... bol gözyaşı ile büyüsün biricik kızın

Ağlamaktan ölünmüyor, bilmesin yanlış

Ayaza çıkınca yaz diye tutturuyor.

-de ki ona, hatta deme!

Yaşasın

Ayaz olsun alma yazına, yanına...

Soğusun gözyaşları

Sen onu her şeyden kaçırdıkça, her şey büyümeye devam ediyor

Ve sen ona her gün bıkmadan mor sümbüllerden bahsediyorsun diye

O zannediyor ki dünya mor bir sümbül

Oysa bazı deniz gören evlerin, korunaklı bahçesinde, nadirliğiyle vardır o sümbüller

Bilmiyor

Kızın yaşamıyor, kızın bir rüya içinde boyuna senin kapılarından geçip duruyor

Kapın kapandığında bir gün, ölümden bir kuvvetle

Kızın hayattaki her kapının her zaman açık olmadığını da öğrenecek

Bırak şimdi, silkinsin, dizleri kanasın, acıdan debelensin

Bırak kalbi sıkışsın, hayal kırıklıklarından uyuyamasın

bırak, yaşasın...