Bu akşam soluk bir vapur ışığına bakarak uzun uzun düşündüm. Kulağımda kum'dan iki yabancı şarkısı vardı, (çok sevdiğim ama hayatımda olmayan birinin önerisiydi sanatçı) bilen bilir güzel sanatçıdır ama arada iğrenç şarkıları da yok değil. Daha 1 saat öncesine kadar kordonda güneşi batırmıştım ama soluk vapur LED'i daha saimimi geldi nedense. Buzlu ve kirli camın arkasından bakıldığında yakamozu andıran bu led aynı zamanda gözümü de yormuyordu. Kulağımdaki şarkıyla ve bilhassa hatıralarla birleşen bu ışığın kaderi benimkini anımsatıyordu. Uzaklardan bakılan blurlu bir ışık, sanki... Sanki gerçekleşmeyen hayalleri betimliyordu kendi başına. Hoyratça kurulan, ihtimali olmasa bile kurulan gerçekleşmeyecek hayaller. Bu yazıyı yazarken de kulağımda 'iki yabancı' var ve hâlâ ona doğru bakıyorum. Ardından diyorum ki; en azından etrafına ışık saçıyor...