Aldatıcılar vaaz veriyor gönüllerde,

Suçları temize çıkarmak için.

Vicdanları cilalamak en iyi bildikleri iş.

Çöp kokusunu parfüm diye satarlar da,

Ruhu duymaz bu kalabalığın.


En son işlenen cinayet bile temize çıktı.

Hatırladın mı o son günahı?

Duvarları is tutmuş gönüllerin,

Siyaha çalan perdesini.


Pencere önü çiçeğini solduran,

Kaldırımda açan çiçeğe saygı duymayan,

Hiç sokak hayvanı sevmemiş ellerin...

Hatırladın mı o son günahı?

İşlediği cinayetin temizlendiği hadiseyi.


Bir pazar sabahıydı,

Hava güneşli ve umut kokuyordu.

Fırınlarda sabah yayılan ekmek kokusu gibi.

Hatırladın mı o son günahı?

Bir balık ölü bulundu akvaryumda.


Sonradan açığa çıkıyor hadisenin detayları,

Gizlenmiş delilleri, temize çıkmış vicdanları,

Hatırladın mı o son günahı?

Filiz vermiş toprağa gömülen cinayetin kanıtlarını.

Her yeri saran örümcek ağlarını.


Akvaryumda yüzen balığın okyanusa meyletmesi,

Cinayet sebebini haklı kıldı.

Hatırladın mı o son günahı?

Yeni bir okyanus keşfetmek,

Yahut keşfetmeyi istemek.

Ölüm suçu sayılmıştı.


Düşünceler manav tezgahında dizilmiş.

Geçiyorum önünden alacalı birçok fikrin.

İlk başta anlamasam da anlıyorum sonraları,

Bilinçler bulanık, görüntüler kirliydi.

Hava her günden daha da sisliydi.

Hatırladın mı o son günahı?