Hazan yeni çalmış paslanmış kapımı
İklimlere gözlerinde şahitken kaç zamandır kaçırıyorum mevsimleri
Bir ismim yok
Savrulmuş, kırılgan bir gazel belki
Yürüdüğüm bir yol yok
Koparılmak ve savrulmak en büyük vasfım
Özüme yaslandığım kadar gerçeğim
ve savrulduğum yer kadar sahipsiz
Bir yağmur sanki yağdı yağacak
Gövdemi saklamaya gayretim yok
Bir nefeslik zamanın içine doğmuş ruhum,
Bir poyrazı bekliyor şimdi
Kaçıp gitmeyi, belki hadsizce yok olmayı
Annemin pencere kenarına koyduğu utangaç çiçeğim
Ömrünün en kırılgan düğümüne yaslanmış.
Manzarası boş ve alabildiğine sessiz
Sadeliğe ve boşluğa tutunmuş bir çiçek,
Suya inancını kaybetmiş.
Üşümüş paltom ve titreyen dizeleri günlüğümün,
Dokunsam dağılacak çaresizliğimin en ağır mısraları.
Bir dayanağım yok,
Rüzgar ne yöne esse oraya yönelir gövdem.
Değip geçtiğim her yer uzak bir umut artık
Uçsuz bucaksız bir boşluk bu
Var olmak belki
Sonu müphem bir düşüş,
gayesiz, denetimsiz ve savruk
Taze, dokunulmamış zamanların kaçıncı sayıklayışı bu,
Artık herhangi bir surette aramadığım ilginin kaçıncı yitirilişi,
Ve yeniden doğmak sözünü verdiğim kaçıncı güz?
Şu bir kelimenin bile değmeye çekindiği sayfalar dolusu kitap,
İşte yalnızlığımın en saf, en mecburi yansıması.
Bana uğrayan son hazanın son sessizliği ve içimi sarsan depremin son sarsıntısı bu mısralar.
Işıksız bir tünelin son çıkışındayım.
Düşüyorum,
Bana elini ver.
Sena
2020-09-30T11:12:46+03:00Çok teşekkür ederim, beğenmene çok sevindim. Yorumun benim için çok değerli 🤍
Sena Türkmen
2020-09-30T10:24:19+03:00Anlatımını ve şiirin hissiyatını çok sevdim. Kalemine sağlık adaş. :)
Sena
2020-09-29T21:28:15+03:00Çok teşekkür ederim...
İbrahim
2020-09-29T20:12:52+03:00"Özüme yaslandığım kadar gerçeğim
ve savrulduğum yer kadar sahipsiz"
Şiirde beğendiğim o kadar çok yer var ki, sadece birini alıntıladım. Kaleminize sağlık, çok beğendim.