1
Sesleri hiç kesilmek bilmeyen bazı anlar vardır; bir kitabın içine esir edilmiş gibi, yeniden yaşamak adına bizi bekleyen ve hiç anı olamayan anlar. Yüreğimizde hep kanayan yaralar, ayakları yerde kaskatı durmasına rağmen elini uzatan ve yüzünde adım atabilmenin umudu olan anlar.
Küçük çocuğun böyle hissettiği ikisi, birbirlerinin yakın zamanda takipçisiydi.
Biri o acı çığlık gün yüzüne çıktığı zamandı.
Diğeri ise artık onun yerine toprağa sarılmak zorunda olacağını anladığı zaman...
Hâlâ o feryadı mı duyuyordu düşündükçe yoksa zihninde yankılanan acılar mı kendilerine rastlayınca çığlık çığlığa kaçışırlardı?
Neydi feryat? Neydi ümit?
Sahi... Bugün bu kaçıncısıydı?