Karanlığın en asil saatinde kuru otlara çarpan rüzgarlar yol almış bilinmezliğe.
Biliyorum, bir şehir daha saklı bu gözlerde şimdi.
Kanlar akan yırtık dudağımdan dermansız titreşen sözler ılgıt ılgıt göç ederken,
Dinle küçük çocuk! sanadır söylenenler.
Bırak bağırsın içinde ki,
Ellerinle tutma o alçak güneşi,
Geceler senin hakikatin.
Köpek dişleriyle yaşamı kemirenlerdir,
Yanılıp aşka düşenler.
Birbirini kandıranların yıkandığı katranlı ırmaktır dostluk mekanı.
Gücü elinde tutup oyuna alet etmeyendir asıl güçlü.
Bilirsin, bilgidir erdemini kaplayan,
Ölümdür artık erdemini kötüden koruyup bedenine şarabi güzelliği katacak olan.