Mayıs rüzgarları esiyor serince

Gecenin karanlığında sabahın güneşine inat

Tek tek uyanıyor yıldızlar

Göğün göğsünde bir ay

Ağustos böceklerinin aşk çağrıları

Dersin ki mevsimleri şaşırmış

Sokaklarındaki sessizlik kuytu köşe bir kasabanın

Ah İzmir, sen çok sonbahar bir kadınsın

İyot kokuyor tenin

Rüzgarlarında imbat serinliği

Rüzgarların diyorum, rüzgarların

Bir olmuş ağaçlarla

Şarkılar söylüyor en soprano sesiyle

Kızıla çalan saçların sarmaşık sarmaşık

Dökülüyor küçük omuzlarına

Yüzünde çillerin ve güneş lekelerin

Estetiği baştan yazıyor


Biliyor sonbahar kadınlar

Güneşleri ne ısıtıyor, ne üşütüyor

Satır aralarında hüzün saklı

Bir bir yeşeriyor cümlelerinde

Kuşların cıvıltıları değil de martıların çığlıkları

Bir orkestra edasıyla ardında vapurların

En seçkin misafirleri sıra sıra koltuklarda

Bağıramadıkları cümleler daha ağır çantalarından


Sen gibi onlar da

Yorgun, bıkkın, üzgün

Ama dimdik direnişte her vakit

Seslerindeki sabah çatlaklarını

Bir sıcak kahveyle onarıyorlar

Sessizliklerine kanmayın

Gürdür haykırışları

Narince adımlarlar sokakları

Depremleri yüreklerinde yaşarlar

Sonbahar kadınları


Ne kuşlar göç etti topraklarından

Yuvalar verdikleri kuşlar

Umuttan yumurta kırıkları

Sonbahar kadınlarının