Ölüler konuşlanmış uzun patikalara

her biri sisli vadilerde kaybetmiş

kimliklerinde yazılı yaşıyor ibaresini

Kuvars işlenmez senin ellerinde

senin ellerin zehirli ve güzel

Açık kalmış çeşme gibi akıyor zaman

makinalar fabrikada yağ tükürüyor

sevdalı iki kumru

Göğün ağarmasına yakın

Kambur kamyonların altında ezildi

Evet ezildi canımızın yongası

Ezeli bir surette temizlendi ceset

dilindeki eprimiş tat 

dudaklarından sızan tuzlu ıslaklık

Niyetimiz sonbaharı karşılamak

Elim ekmek tutmalı zamanıdır

uyanın yazgımın sinsi sayrılıkları

bu diploma hastalığımın nedeni sayılsın

alnım karanlık sulardan kurtulamamış

kılçık batmalarından geçilmez

Çöküşün en heyecanlı yerinde

reklam arası verdiler kural gereği

Sırtıma aldığım vurdumduymaz yükler

belimi büktü gururum hiçe sayıldı


Bir intihar manifestosu yazarken suskunluktan boğulan

meşhur arkadaşlıkların meşhur üyesi

Yaşamın gerisinde kaldın

bir bacağın yaralı sekiyorsun

yuvası bozulmuş kumru gibi bakışın

hiç yakıştıramadın

Suyuna gidemedin sana tekmeyi basanların

Tarazlanmış derin iyi göstermiyor seni

Sıvası dökülmüş duvarlar

Borçların kredi kartların

bıçak kesiliyor bileğindeki mağrur kokuya

Daha da tekmeliyorlar kıvanç duyuyor

nefretini kalkan yapmış süvariler

Aort damarın sıkıştıkça 

daha çok ele geçirecekler

teraslara sakladığın mutlu anılarını

Sana uçurum vadedenleri

püskürtmenin tam sırası.



Kimisi dünyalıktır mısraların

kimisi öldüğümüz gün anlaşılacak