"Hayatımızı daha doğmadan yaşadık"

Emil Cioran

.

Neden delirmiyor?

Neden - Unutuyor — o!

Neden deliriyor?

Neden - unutmuyor — o!

Ölümü düşünmeden yaşayamıyorum, hiç olmayı düşünmüyorum çünkü hiç olmamalıydım. Bir kere başladım. Başlatıldım. Karar verildi ve kibirli değilim bu konuda çünkü hakkında karar verilmemiş tek bir insan yok, yaşamak gülücüklere rağmen üzücü. Çünkü inanışlar haricinde elimizde var sayımlardan ve unutuşlardan başka hiçbir şey yok ve var olmayı unutmayanların cehennemi deneyimlediği yaşamdayız. Ölüyor olduğumuza, ölecek olacağıma üzülmüyorum ben, hüznümün nedeni keşke bu kadar basit olsaydı. Ben yok olmayacağımıza üzülüyorum çünkü varız artık. 

Hayata karıştırdığımız esprilerimiz, beraberce şakalaşmalarımız ve anlamlı bakışmalarımız ya da öfkeli bekleyişlerimizin bizden aldığı basit ve dingin ritim; delirmesini ramak kalmış bir zihnin dengeli düşüncelerinden sonraki benliği, dünyanın savaş tarihi, dünyadaki soykırımın sonsuzluğu, hayvanlar ve evrim, çarpıtılmış yakarışları çocukların

hiçbir şey hiç olmamış olmayacak çünkü var olundu. Yaşamı deneyimlediğimiz bilincimizle hissedeceğiz ölümü. Yaşarken kokuları nasıl duyuyorsak nasıl dokunuyorsak taşlara ve tene, öylece gideceğiz ölüme, başka biri olmayacağız orada. Yaşarken ne düşünüyorsak, dünyayı nasıl anlıyorsak öyle karşılayacağız son acıyı, hiç gitmediğimiz bir yerde nasılsak hangi endişeyi taşıyorsak orada da öyle duracağız. Hissediyorum. Bütün bir gün, geceyi bekliyorum. Ölüme yakınlaşmak adına. Saatlere yayılamıyorum çünkü her anın sonunda sonsuzlukla karşılaşıyor aklım.

İnsan dünyada bir yer edinmek ve kaygıdan kurtulmak istiyorsa dünyanın isteklerini yerine getirmesi gerekir. Soluk alışlarını fark etmemesi gerekir soyutlukların.

Bense dünyanın kayıtsızlığı karşısında edilgenim; ona karışmak, sürecine katkıda bulunmak istemiyorum. Oyundaki dekorları görüyorum, onları kırdığımı düşlüyorum her gün.

Birçok kere doğduğum düzene alışmaya çalışsam ve bir asker disiplininde ait olmayı denesem de başarılı olamadım. Çünkü ölümü istiyorum, ondan korksam da bu bilinmezlik içindeki büyülü bölge beni kışkırtıyor. Ölüler yaşayanlardan daha çok şey biliyor; henüz deneyimlemediğim varlığın başka bir biçimini. Elbette nedenleri vardır yaşamdan çok ölümü düşümmemin fakat zaman ileriye doğru akıyor. Kayıtsızca, acılara ve gözyaşlarına aldırmadan... Belki başka bir yerde doğsaydım ve yazdığım bu yazıları başka birinden okusaydım bana anlamsız görüneceklerdi, sinsi sinsi gülecek dalga geçecektim fakat hiçbir şeyin değişmeyeceğini biliyorum nerede var olduğumuzu seçmedim, sorulsaydı da yaşam trajik de olsa büyüsünü kaybederdi.

.

Tanrı hep vardı yanımda, düşlerimden eksilmeyen kahramanlık hikayelerini okuyarak kutsalı ve mezarları düşünürdüm.

Şimdi yanımda olan ise sadece bir sonsuzluk hayali.