Öncelikle kendim için yeni bir seri başlatarak çok etkilendiğim filmleri birileriyle paylaşmak şimdiden alabildiğine heyecanlandırıyor beni. Ve elbette buna vesile olan film önerilerinin kurdelesini kesen filmimiz başlıktan da görüldüğü üzere "Sonsuzluk ve Bir Gün". Yunanistan yapımı bir film kendisi. Yönetmeni Theo Angelopoulos. Yönetmenin izlediğim ilk filmi olmakla beraber hayat hikayesinden etkilendiğimden tek bir filmle bir yargıya varmak sağlıklı olmasa da pek çok açıdan içime sinen bir film olması sebebiyle mutlaka diğer filmlerini de izleyeceğim. Ve film yorumuna geçebiliriz.

Ölümü kesinleşmiş bir yazarın ölmeden önceki son gününü konu alıyor film. Lakin gerek geriye dönüş gerek filme giren kimsesiz bir çocukla film kasvet havasından ziyade umut ve birçok hissi beraberinde taşıyor. Umut demişken kimse film bitince oh şöyle temiz bir hava alayım moduna girmez zannımca, dese dese yarın der kendi kendine, "Yarın ne kadar sürer?" Filmde geçen bir repliktir. Cevabı ise filmin isminde gizlidir. Bir de hayatın içinde... Karakterimizin andan ana geçip zamanı bükmesi, o son günü yıldızlayıp ölümden kaçması ve bunu son bir umutla bir çocuğun ellerinden tutarak yapmaya çalışması o kadar trajikti ki...

Bir de bazı sahneler beni feci halde etkiledi. Onlara değinmek isterim. Spoilera kayabilir...

Çocuğun arkadaşı Ilias öldüğünde ateş başında konuşması ve ağlaması, unutulmaz bir sahneydi.
Sonra çocukla yazarımızın son otobüs sahnesi, o kadar garip hisler uyandırdı ki anlam veremiyorum hâlâ.
Yazarın yardımcısına işi düştüğünde, yardımcının çocuğunun düğünü de Yunan kültürüne pencere açarken aynı zamanda muğlak hisler verdi bana.
Ve nicesi...
Ama en çok son sahne, unutulmazın adı oldu hafızamda.

Şunu da söylemem lazım ki, film müziğini yapan Eleni Karaindru, yönetmenin hem çok yakın arkadaşıymış hem de diğer film müziklerini de yapmış. Müzik de çok etkileyiciydi, diğer filmlerde yeniden karşılaşmak umuduyla.

Birkaç replik:

"Neden bütün hayatım sürgündeymişim gibi geçti? Neden sadece ve sadece kendi ayak seslerimi duydum evin içinde?"

"Zaman kumsalda çakıllarla oynayan bir çocuktur."