Yaşam sadece şu an, peki ya yaşananlar sadece birer iz mi?

Duvarlar arasında özlem, sessiz haykırışlar, ayrılıklar, eksilen paramparça parçalar... Bunlar seni sen yapanlar. Peki ya kaygılar? Fıstığa alerjisi olan bir evladın, bu düzende bu yok oluş istikametinde yarınlarının belirsizliği... Korkuyorum ama korkuya da alıştım ya da alıştırıldım. Küçücük ölen bedenler, kadınlar, mazlumlar... Otuz yılı aşkın soğuk duvar anılarıyla yaşama tutunmaya çalışan onurlar, onur ya onur! Bu aralar en yoksunluk çektiği insanın... Neyse ki hala sevgi var. Sevmek; titreten, ağlatan, güldüren, bağlayan. Ama sevmekte öldürür mü? Aman, iyi ki ölüm var. Aklın rehberliğinde yaşayınca korkmaz insan ölümden. Ha bu arada, iyi ki sanat var. Beğenmezsen eğer intihar var. Kimisine göre acizlik, kimine erdem olan...