karanlık kapılar ardına kadar açık kaldığında,
özlemden delirdiğim günlerin bitmesi için,
dua ettiğim durmadan,
şimdi oturuyorken bir bankta,
kulaklarımda hiç doğmamış birinin müziği,
ruhumu kurtardığım günleri düşünüyorken,
atma çöpleri kendi içine,
fısıltılar yoruyor bedenimi,
benliğimle kaldığım anılardan,
bebeklerin diliyle kendimi anlatıyorken,
yetmeyendir ömrümü yorduğumda.
düzenleme yapmadığım hayatın içinde,
kaldırım taşıyla kendini yükselttiğindir.
baş ağrıları sırıtıyor kendime,
hangi ilaç iyi gelir ruhuna?
hangi merhem kalbinin yarasını götürebilir?
sorgulamaların sonucunda intiharlar,
üç beş kağıda yazdığım ucuz şiirler...
tabelalar ekliyorsun hayatının merkezine,
kullandığım kelimelerin iğrenç acizliği.
boğuluyorum kendi yarattığım dünyamda.
şehrin mezarlıklarıyla dolu vezinler,
akşam karanlığında kuruttuğun anlarında.