Kahvaltıdan sonra hasıl olur genellikle. Aklıma, Kadıköy vapurundaki martılar gelir. Esen rüzgarda, denizin dalgasında dans eder vapur. Simit genelde vapurda yenir ama ben Kadıköy’e inince alırım. Bilirim ki o saklı bank beni bekler. Ben tüm İstanbul’u seyrederim ama kimse görmez benim simit yediğimi, olan var olmayan var. Sinemaya da bir uğrarım. Uğrarım dediğime bakmayın o gün orada bir film izlemeden eve gitmek daha nasip olmadı. Hayatımda ilk kez gördüğüm ve muhtemelen son kez göreceğim insanlarla sohbet etmek çok başkadır. O film bize bir şey anlatır, biz birbirimize ne anladıysak. Ve mutlaka uğrarım o çınara. Yaşı kemale ermiş bir ak sakallı olur elbet. Biraz eski İstanbul’u konuşuruz biraz sazlı türküleri. Dönüş yolum uzun, karanlıkta vapura bindiğimi zor hatırlarım. Ne güzel olurdu bu Boğaz’ın ortasında güneşin batışını izlemek. Gemilerin, dalgaları yırtışını dinlemek…