Beni anlamıyorsun adam,
Benim ruhum toprağına dargın bir filiz.
Senin ruhun öldürücü bir zehir,
Dökülürsen üzerime yok olurum.
Kor olurum.
Bambaşka birine dönüşür,
Canını okurum.
Yanarsın, kanarsın.
Acını söndürecek bir umut ararsın.
Seytandan ödünç kötülük alır,
Kovulmuş bir meleğe dönüşürüm.
Dikenli bir gül yaprağı olur,
Avuçlarını kanatırım.
Fakat sonra yine benim canım acır,
Gözyaşlarımla yaralarını sularım.
Seni iyileştirir,
Ardından kendi sonumu hazırlarım.
Tanımıyorsun kimim ben,
Tanımam kimseyi üzülürsem eğer.
Cıngar çıkarır başına geceyi örerim,
İçimdeki cehennemi uyandırsan eğer.
Sineye çekemiyorum sözlerini,
Kurutup gönlümün bahçesinde,
Asıyorum buzdan bir ipe,
Güneşin en vurduğu yere.
Fark edilemeyecek bir gezegenim,
Gözlerim ışığa hasret bir leyla.
Saçlarım kara yılanlar gibi,
O efsanede anlatılan Medusa.
Söyle sen kimsin?
Nereden geldin?
Hangi gönle gidiyorsun?
Gayen ne, neyi istiyorsun?
Bilsem ki beni benden almaya baş koymuşsun,
O zaman bir elim yakanda,
Zindanıma girmeye mecbursun.
Ufka doğru yürüyelim mi beraber?
Cesur musun o kadar?
Dilin yalana mahkum olmadan,
Koşar mısın benimle durmadan?