Dilimdeki kelâm, göğsüme sığmazken;

Yalın ayak koşuyorum, yağmurların altında.

Kâh yerdeyim kâh gökte, bilinmez.

Sözler, bıçak gibidir; izleri silinmez.

Bil ki bu diyâr, sırtını sıvazlamaz.

Ve başını okşamaz, hiçbir el.

Adımların, saydıkça çoğalır.

Hasretin, âteş olup kalbini yakar.

Bir gün, rafa kaldırdığın mahzûn kitapta,

Altını çizdiğin bir cümle, vurur seni.

Tuttuğun ipi bırakırsın o ân, rûhundan içeri...