Konuşurken söylediğimiz cümlelerin nereye gittiğini düşünerek ağızdan çıkarmak önemlidir. Konuşmuş olmak için söz söylemek kelime ve nefes israfından başka bir şey değildir. Sözün dayandığı temel noktalardan biri güven esasıdır. Cümlenin öyle bir gelişi vardır ki sözde kalmayıp eylemsel bir hal alacağını düşünürüz. Ama sadece sözde kalınca bir sonraki sefer söyleyenin konuştuklarına önem vermeyiz hatta dinlemeyiz bile ve yalancı yaftasını şıp diye yapıştırıveririz. Ama bu sefer haklı olarak. Söz vermenin türlü türlü şekilleri vardır. Söz vermek yalnızca 'söz' demekle olmaz. Kendinden emin bir iradeyle söylenen her cümlenin gittiği bir yol varken tutamayacağın, arkasında duramayacağın sözler vermenin anlamı yok. Mesele verilen sözün biçiminde değil iradenin hakkını verip verdiğin sözün arkasında durmakta.