Acıyor.
Şu mazi…
Acıtıyor.
Boğazımdan akciğerlerime doğru…
Acıyor.
Yanıyor.
Bir gece ağlayarak dayansam kapına,
Yarı sen, yarı hayat sebeple…
Acımaz mıydın bana,
Kovar mıydın beni…
Verdiğin çöpleri bile saklıyorum…
Seni nasıl özledim bilemezsin…
İçimden seni haykırmak geliyor…
Sensizliğe isyan etmek istiyorum…
Ben iyi değilim…
Ben sağlıkta değilim…
Bir gelsen…
Görsen bıraktığın gibi değilim…
Girdiğim sinir krizlerini görsen keşke…
Yanımda olsan,
Sarsan beni,
Üzülsen,
Belki acısan…
Sevsen beni eskisi gibi…
Herkesten nefret eder oldum,
Kimseyi affedemiyorum,
Beni bu duruma getiren kimseyi,
Kimseyi affetmeyeceğim…
Ama seni affediyorum…
İki ucu çıkmaz batak,
İki ucu kanlı bıçak…
Ama o akan kan, akması gerekendir…
Akan kan kirli kan…
Bana kalan ise temizi olurdu hep…
Gözlerim yanıyor…
Sanki kanlar akıyor…
Sanki güçlü asitler süzülüyor…
Derimi deşiyor sanki…
Kanlar akıyor…
Çığlıkları susturamıyorum…
Her gece rüyamda seni görüyorum…
Gözlerimi açamıyorum…
Ben…
Galiba ağlıyorum…
Bak görüyor musun…
Söz yaşları bunlar…
Suskun ama hıçkırıklı…
Dökülemeyen sessiz haykırışlar…
Suçlu muyum sence Güvercinim?
Ahlâksız, yalancı mıyım ben?
Sevimsiz bir yaratık mıyım?
Ya da bir şaklaban mıyım?
Sensiz ben hiç nefes alır mıyım…
Sözümü tutacağım Güvercinim…
Kavuşacağım güzel düşlere…
Sonra adını haykıracağım…
Ağlayacağım sonra…
“Bana dön” diye…
Bana dön Güvercinim…
Dönmeyeceksin değil mi…
Dönme…
Yeter ki mutlu ol Güvercinim…
Yüzünün güldüğünü göreyim sadece uzaktan…
Bir kerecik sor…
“Nasılsın” diye sor…
“İyi misin” diye sor…
“Kim üzdü seni kurban olduğum…”
Onu sormasan da olur…
Bir daha “canım”, “bebeğim” de demezsin…
Bir çöp kadar değerim yok belki de…
Bendeyse çöpün bile değerli…
Sen aşkı tanırsın Güvercinim…
Neden verdin bana bu acıyı,
Neden yaktın öylece canımı…
Bahanen ne bilmiyorum…
Ama heves değil Güvercinim…
Bu yaşadığım üç kuruşluk heves değil…
Tarifsiz bir özlem bu…
Ne kelimeler yetiyor…
Ne de kalbim…
Sevmek, özlemekten kolay seni…
Seni özlemek tüm mesele…
Özledim Güvercinim…
Kalbim çağırıyor seni…
Gece gündüz özlüyorum seni…
Gün yirmi dört saat,
Ben yirmi beş saati özlüyorum seni…
Öyle kızıyorlar ki bana…
“O sevilecek insan mı” diyorlar…
Onlar benim gördüğümü görmüyorlar…
Seninle geçen vaktin tadını ancak tadan bilir…
Ben bilirim…
Seni sevmeyi en iyi ben bilirim…
Bir boş kağıda en çok seni çizerim…
Hiç aklıma gelmesen bile,
Kalbim hep seni çizer Güvercinim…
Söylenecek her şey şimdi söylensin...
Varacağımız gelecek şimdi gelsin…
İçime tam şu anda doğsun,
Tam şu anda senden bir mesaj gelsin…
Düşünceler yiyip bitirecek beni…
Değişkenler ve ihtimaller bir sana çaresiz…
Sen lazımsın bana…
Sen gerek yarınlarıma…
Seni sormalı yıldızlara ve kuşlara…
Kumrular konuyor pencereme…
Sen sanıyorum…
Sonra sen değilsin anlıyorum…
Göz yaşları doluyor önce gözlerime,
Sonra gözlerimden yanaklarıma,
Yanaklarımdan da çenemi buluyorlar…
Dokunuyorum onlara…
Elimde sıcak hüzünlü bir yaş beliriyor…
Ağlıyorum…
Senin sevdiğin şeyleri görüyorum bazen…
Boğazım düğümleniyor,
Yanmaya başlıyor daha sonra…
İçimde tarifsiz bir acı oluşuyor…
Yine ağlıyorum…
Her seni özlediğimde olduğu gibi…
Canımı yakmanı bile özledim Güvercinim…
Seni özledim…
Senle ilgili her şey gibi…
Beni benle tanıştıran sendin aslında…
Kendimi bulmuştum seninle,
Kalbim sende kaybolduğu an bile…
Mutluydum ben seninle…
Hiç olmadığım kadar çok mutluydum…
Bazen de bir çocuk gibiydim biliyor musun…
Değer görüyordum…
İlgi görüyordum…
Seviliyordum…
İlk defa sarmalanıyordum…
Yazdığım sözleri bir tek sen anlıyordun…
Ben gibiydin çünkü…
Şarkılar daha bir anlamlı geliyordu…
Bir bütündük çünkü…
Omzuna yaslansam ağlasam şuan…
Başka hiç bir şey istemiyorum…
Yanımda ol,
Yine sev beni istiyorum…
Hani kendini görmüştün bende…
Sende mi diğerleri gibi yapacaksın yani…
Neyin acısı çıkıyor peki benden?
Hatalı olan ben miydim,
Neyin cezası bu bana verdiğin…
Artık ölü bir Romeo’yum…
Sözlerimin bir anlamı kalmadı…
Yaşlarımın bir değeri kalmadı…
Ben bir ölüyüm…
Bu son şiir olacak belki de…
Ya yüzlercesi yazılacak…
Ya da başka hiç biri…
Bugün var olmayan ihtimallerle birlikte intihar ediyorum…
Ne aşk bekledim senden…
Ne de başka bir şey…
Sadece eskisi gibi olalım istemiştim,
Masadan kalkmamış eski dostlar olalım istedim…
Son satırlarımı yazıyorum şimdi…
Beni özle…
Şimdi değilse bile ileride bir gün…
Ama özle beni…
Güzel günlerin hatırına bir kere sende ağla…
Bir kerecik sende yanında beni ara…
Yüzümdeki yüz şiirden birinde özle beni…
Varsa bir dönüş günü…
Doğsun içime…
Özle beni Güvercinim…