Görsel



“Adınız?”


Neymiş bu? Dur bakalım.


“Mesleğiniz?”


Emekli çok şükür.


“Yaşınız?”


Elli diyelim, elli olsun.


“Boyunuz?”


Bir seksen.


“Kilonuz.”


Geçen ay yüz kırk falandı.


“Kronik bir hastalığınız var mı?”


Ne ararsan, sana ne lazım hocam?


“Spor veya yürüyüş yapıyor musunuz?”


Yapıyormuş gibi bir halim var mı?


“Hangi sporlar?”


Oturmak ulan.


“Cinsel hayatınız nasıl?”


Hahaha. Pas, pas. Yok ki birader. Yuh! Sex and the City çıktı karı.


“Alkol kullanıyor musunuz?”


Ağzıma sürmem.


“Ne tür alkoller?”


Hiçbiri.


“Ne sıklıkla?”


Hiç.


“Sigara veya diğer tütün ürünleri?”


Aha! Hup, fıı, fuuu. Fıp fıp. Şimdi söndürdüm bir tane.


“Kırmızı etle aranız nasıl?”


Maaşın yarısı gidiyor, sen hesapla.


”Sebzelerle aranız nasıl?”


Küsüz.


“Fast food ile aranız nasıl?”


Yakınım olur. Ulan ne biçim programmış bu böyle? Hasta kadın da benim tam zıddımmış iyi mi. Gerçi bu hasta mı şimdi, ne bu? Bana ne ya! Değiştireyim şu kanalı. Fıp. Neymiş bu? Yine dandik bir dizi. Fıp. Bir bok da yok televizyonda. Fıp. Üff! Ateş bastı. Kim kalkıp camı açacak şimdi? Amaan. Terler serinlerim. Fıp. Akıllı televizyon mu alsam acaba? Hetminiks... Ne o? Ondan izlerim. Fıp. Uyduda iş kalmamış. Fıp. Gerçi para mı var be. Dolar kaç oldu acaba? Fıp. Yuh! Al işte. Ülke ne halde, bunlar ne konuşuyor. Yazık bize, yazık. Neyse. Fıp. Geç. Fıp. Geç, saçmalık. Fıp... Bu ne sıcak ya kış ortasında? Fıp. Fıp. Fıp...


•••


— Spontane insan yanması mı?

— Evet sayın savcım.

— Yok mu bunun tıbbi bir adı doktor hanım?

— Tıbben açıklanabilmiş bir şey değil.

— Yahu bu adam... Durduk yere yandı mı?

— Bir nevi öyle.

— Nasıl olabilir böyle bir şey?

— Bir sigara kıvılcımı fitil görevi görmüş olabilir.

— E, ne ateşe verecek kıvılcımı?

— Yağ tabakası. Maktulün yağ oranı epey yüksekmiş, anladığımız kadarıyla.

— Kıvılcım yağ tabakasına nasıl ulaştı?

— Muhtemelen televizyon karşısında uyuyakalmış, kıvılcım deriyi geçerek yağ tabakasını uyku esnasında ateşe vermiş.

— İnsan yağı yanıcı mıymış ki?

— Tabii.

— Peki rapora niçin öyle yazmadınız? Yanlış anlamayın, merak ettiğim için soruyorum.

— Çünkü bu sadece teorimiz sayın savcım. Daha önce Amerika’da benzer bir olay kaydedildiğinde meslektaşımız bu adı vermiş. Yanılmıyorsam seksenli yıllarda. On yıl önceden de bir video var. Daha önce de benzer birkaç olay kayıtlara geçmiş. Gizemi çözülebilmiş değil. Vücut içindeki bazı tepkimelerin de buna yol açabileceğini öne süren teoriler var. Maktulün sağlık raporlarından anladığımız kadarıyla pek çok ağır ilaç kullanıyormuş. Sigara ve obezite de var. Olası bir durum gibi gözüküyor ama tam olarak kestirmek şu an için mümkün değil.

— Peki neden sadece adam yanıyor? Koltuktan kalkmamış, koltuk niye kül olmuyor? Yahu! Ayakları nasıl yanmıyor doktor hanım?

— Bilemiyorum sayın savcım. İnanın meslektaşlarımızla çok tartıştık, çok araştırdık. Belirttiğimiz gibi, küllerde hiçbir yanıcı maddeye rastlayamadık, ilk olarak bu çok şaşırttı. İç yağların yanıcı etki yapabileceği fikri ortaya atılınca, maktulün yağları bizzat ateşe verdiği ihtimali üzerinde durduk fakat küllerin arasında yakıcı bir sigara izmariti dahi yok. Yağlarını ateşe vermek için elbette vücudunda kalın bir delik açması lazım ama bunu yaptığına dair de hiçbir işaret yok polis raporlarında. Biz de olaya en yakın olan “spontane insan yanması” nihai ismini vermeye karar verdik. Ama gerçekten, terliklerin ve ayaklarının terliğe gelen kısmının neden yanmadığına dair hiçbir fikrimiz yok ne yazık ki. Nasıl söndü oraya gelmeden, bilemiyoruz. Kafatası da hasarsız duruyor. Ayak dışında yanmayan tek kemik doku o. Üstelik böyle bir durumda genleşmesi -ve yanması- gerekirken küçülmüş. Aynı durum çok eski bir spontane yanma olayında da olmuş. O zaman olduğu gibi bugün de bunları açıklayabilecek tıbbi, bilimsel kesin bir argüman yok. Hepsini raporda da belirttik zaten.

— Akıl alır gibi değil! İtfaiye de nasıl söndüğünü bulamadı, biliyor musunuz? Adamın içinde yangın başlıyor, ruhu duymadan yavaş yavaş yakıyor -ayakları ve kafatası hariç- bütün vücudunu; bir de kendi kendine sönüyor iyi mi!

— Evet, gerçekten ilginç. Şöyle bir şey de var, insan yağı yanıcı olsa da yavaş yavaş yanar. İntihar ihtimali üzerinde bu yüzden çok durduk. Bütün vücudunu sarana dek anlamayacak kadar ağır uyuması ancak ağır bir uyku hastalığı varsa mümkün ama raporlarında böyle bir bilgi yok.

— Çık içinden çıkabilirsen! Komşuları televizyonu bile duyuyormuş da o gece adamın sesi gelmemiş hiç. Oturduğu yerde, sessizce... Vallahi aklım almıyor... O zaman doktor hanım, nedenini bilmiyoruz şu an.

— Maalesef.

— Kendi kendine yandı, söndü.

— Öyle görünüyor.

— Tıbbi bir açıklaması yok.

— Kesin bir açıklama yok sayın savcım.

— Spontane insan yanması.

— Başka isim veremiyoruz.

— Hayret bir şey!