Ayaklarım geri geri gitse de yine geldim. Hayli yorgunum, bir o kadar da heves var içimde. Varmak istediğim noktaya yürümekten ayaklarım su toplamış gibi. Canım çok acıyor, artık adım atmak gelmiyor içimden, ama biliyorum çok az kaldı. Her seferinde ha gayret diyerek kendimi cesaretlendiriyorum. Sonra gök gürlüyor, saģanaklar altında battaniyemle saklanmak istiyorum. Varmak istediğime varmışçasına uzanıyorum ıslak toprak üzerine. Yere düşen her yağmur damlasında yüzüme bir çamur sıçrıyor. Battaniyem korumuyor beni, yağmur o kadar yağdı ki, çamurlu bir su birikintisine dönüştüm. Artık sadece ayaklarım su toplamış değil, kendimde su toplamıştım. Yağmurun getirdiği
serinlikle acım biraz dinmişti. Varmak istediğim yere baktım, çok uzak değildi, su toplamış olsamda ben bir nehir değildim, oraya doğru akamazdım, tek çarem acıyan ayaklarımın üzerine basıp tekrar adım atmaktı. Galiba öyle yaptim...