Uzun oluyor uzuyor senin uzağında kaldığım her akşam

Uzamış bir karış sakal gibi yakışmıyor

Aynasız bir hayat talebi sanki içinden sayıklanan

Her badireyi atlamış da

Bir bu iklimden çıkamamış gibi kelebekler

Gücü yettiğine efelenen bir akşamüzeri yorgunluğu


-Şemsiyelerin açılmadığı bazı yağmurlarını anımsıyorum istanbul'un-


Ben gitme derim de

Sen aldırmazsın diye susuşum

Ama sen yine de gitme

Hem ben çok ölürüm bazı sonbahar rüzgarlarında

Şaşırma

İçine yalan katılmış çilekli dondurmada unuturum aşık olmayı

Yalan olurum bizzatihi!

Vekaleti alınmış hüzünler kokarım


Hem aslında kal demek isterim de

Kalmazsın diye yutkunuşum

Ama sen yine de kal-ma-!

Kalır gibi yapıp

Kaçma...