Aksi bir şubat telaşı büker boynumu.

Bir rutubet soğukluğu vurur ansızın ellerime gem.

Eksilmiyor bu ara gecelerden dem.

Hakikat, anlam kayması içeren sözlere gebe.

Ve ben bir kekeme.

Kelimeleri boğazına urgan gibi asılan,

Rüyaları, gerçeklerini çarpıtan.

Şimdi usulca kanatırken imlası bozuk kelimeler yüreğimi,

Durma, şiirime eşlik et!

Şimdi yamalanırken eski bir yüreğe,

Dikenli tel olur sarılırım yaşlanmış bir kirpiğe.

Bir lirik tümce olurum her hecesi ayrılık kokan.

Buğulu camlardaki baş harflerden biri olurum,

Her nefeste yeniden beliren.

Belki de şiir olur yazılırım kırmızı bir deftere.

Hoyratlaştık.

Birtakım acılara uzanmaktan,

Kursaktaki kelimeleri ukde etmekten.

Yalnızlaştık.

Daha ilk dönemeçte.

Şimdi yalnız bir şiirim.

Eski gülen resimlerde sabahlarım.

Haylazım.

Parmaklara lekesi sinmiş böğürtlen gibiyim.

Aksi bir şubat telaşıyım.