Saçlarımın uçlarına şartlar bağlayıp girdiğim bu şehirde
İnsanlar benden tüm mahsulümü yok etmemi istediler.
Mahsulümü,
Temmuzda ektiğim,
Ekimde hasat ettiğim
Bazen annesi olmayan bir anne merhametine gelip
Temizlemekten bile vazgeçtiğim
Ruhumun en değerli uzuvlarını,
Yok etmemi istediler bu şehirde.
Bu bir savaş çağrısıydı
Bana en büyük aldatmacası
Yaratıcı fabllar yazdırmak olanından.
Farelere nutuklar attırdığım
Kımıl zararlılarının vaaz verdiği
Beni oylum oynatan
Fark edince utancın kör kuyularından
Başımı çıkartamayacağım
Görülmüş en asil aldatmaca.
Fakat yine bir anne merhameti
O kör kuyulardan beni kurtaracaktı.
Saçlarımı örecek okşayıp
Şartlarımı çekmeden, saçlarımı çekmeden.
Ama diyecekti ki:
"Yavrum bahsettiğin şehir kurulmamıştı daha,
Senin elinde kürekler vardı.
Onlar akarken sen çağladın
Onlar gülerken sen ağladın.
Şimdi gülme sırası sendeyken
Saçlarına bunları neden bağladın?"
Özür dilerim.
Tek damla düşmemişken gözümden daha
Örgülerim ıslanıp açılana kadar
Hıçkırarak ağlayacağım beş dakikalık annemin dizlerinde.
Jean Valjean
2020-05-13T20:18:02+03:00Tebrikler. Güzel bir şiir olmuş.
Dreamer
2020-05-13T19:59:46+03:00Harika olmuş, kaleminize sağlık.