Yaradılanı hoş göremedik bazen Yaradandan ötürü,

Öfkelenince susmadık.

Komşumuz açken tok uyuduk,

Sabahları gün ışırken,

Namaz yerine uyku oldu nasibimiz.

Gerektiği gibi koruyamadık öksüzü, yetimi.

Açı doyuramadık.

Üşüyeni giydirmek istedik gücümüz yetmedi.

Güzel hediyeler alamadık sevdiklerimize.

Hastaları ziyaret etmeyi erteledik.

Boşa geçirdik canım zamanlarımızı televizyon karşısında,

Anne babalarımıza hayırlı evlat olmak istediysek de her zaman,

Gün geldi kalplerini kırdık.

Akrabalarımızdan uzakşaştık git gide,

Arkadaşları, dostları ihmal ettik.

Verdiğimiz sözleri tutamadık,

Bazen şükrettik, bazen isyan...

Ama yine de lütfunu esirgemedi Yaradan...

Aç karnımız hep doydu.

Her zaman giyecek bir şeylerimiz vardı.

Kapımızı çalıp halimizi sordu dostlarımız.

Yatacak yatağımız, başımızı sokacak evimiz, evimizde ailemiz var.

Yürüyen ayaklarımız, tutan ellerimiz, gören gözlerimiz var.

Herşeye rağmen umutla çarpan bir yüreğimiz var.

İşte bu yüzden:

Elhamdülillahlarımız,

Fatihalarımız

Secdelerimiz

Rükularımız var.

Şükürler olsun Allah'ım diyen dillerimiz var.

Umudumuzu yitirmeden hiç:

Affet Allahım! diye yükselen yakarışlarımız var.

8 Ocak 2007