Irak bir memleketin virane sokağından

Bu satırlarla sesleniyorum sana

Çipil çipil gözlerinden tanıdım seni

Yüreğin sevdalık acemisi

Yüreğin harman yeri

Kaosun müctebası

Yaşamanın müptelası

 

Dillendirmeyecektim aslında bu olanları

Susmuş, tokmak işlemeyen davulları

Gitarının kopan ilk telini

Mezarının başında ağıt yakanları

İstesem de yalvarsam da bilirim

Uzatamazsın ki bana iki elini

 

Ne olacak şimdi sorarım sana

Kitaplıkta onca okunmamış kitap

Yazıya dökülmemiş söz

Üflenmemiş ney

Ve toprağa dikilmemiş çiçekler

Henüz doğmayan çocuğumuz için

Nereye saklayalım

Hangi avukata vasiyet olarak yazdıralım

Son kahkaha ve kederlerimizi

Söyler misin ne koyalım o çocuğun ismini?

 

Kara sevdaya gebe hayallerimizin ardından

Bir bilinmezlik içine sürükler gibi

Zamansız terk ettin ya bizi

Sığınacak liman da kalmadı

Gayrı mezar taşından başka