bir gün her yerde doğruldu güneş akşamdı

perdeye apar topar kapandı dualar

rast makamında mezarlıkları yıkadılar ağaçları 

yarım baktım aya yarım ekru yarım beyaz

bir çiçek büyütmeli okula göndermeli dedim 

yapraklarını biraz biraz kopardı saysınlar

su biraz delik saydı kendine kadar

alındım çirkinim diye sevmedim seni


giriştim geliştim

alnıma yazan anlam sapması

tarihsel de sapabilir saptı gitti


aya stefanos süleyman abiyle karşılıklı oturdu

süleyman abi anadolu protestan'ın papazı

ben o zamanlar biraz yoktum yoksam da

o zamanları bilen bir babanın oğluyum

karaköy'de bir barda oturdular

süleyman abi kadıköy'de otururdu oysa

aya stefanos rumlar ona öyle diyor

eylül bin dokuz yüz elli beşten önce

açtı ellerini kocaman gökyüzüne baktı

siz de açın dedi

köprüyü geçtik ellerimizi açtık

hürrem haseki türbesine kadar ellerimizi

rast makamında yıkandı ağaçlar mezarlık

gökyüzü yağmur yağdıracaktı sözleşmiştik

gökyüzü kendine kadar saydı gerisine

alındım çirkinim diye sevmedim seni


istanbul'dan önce ellerim yoktu benim

hiç ıslık çalmamıştım çağrılmamıştım

afişleri beline düşer kilise duvarlarım yoktu

aya stefanos'u bilmezdim süleyman abiyi

bütün cenaze ezanlarını rast makamında okurduk

dedemin cenazesi diğer dedemin cenazesi

bir gün ama işte her yere doğruldu güneş

           huvellezi ceale

           lekumul leyle

           li teskunu fihi ven

           nehare mubsıraben

                 o geceyi dinlenelim diye yaratır

                 gündüzü aydınlık kılan da o

ben hiç böyle korkmamıştım uyandım

ölü yıkamayı iyi bilen sepetçi kadın

alındım çirkinim diye sevmedim seni


mandabatmaz'ında kahve içtim iyiydi türktü

sigara içmek için sol elimi sevmeyi öğrendim

bir kül tablası orta yeri karalanmış güldü

güldü eskici faruk saniye abla süleyman abi

faruk poşet sattı hurda sattı sessiz

saniye abla ocağı yaktı unuttu son çıktı dışarı

süleyman abinin parmaklarında durdu deniz

dua okudu rabbim dedi allah dedi isa dedi

duaları duymadığın bir yıl bu bilirim

yağmur yağdır ayrı ayrı yağmur

mithat perin'in suratına tükür

çiçeğim öldü benim

alındım çirkinim diye sevmedim seni