Şimdi bana doğru koşmanın tam zamanı 

Tökezleyeceksin yolda, burkulacaksın 

Ayak izlerimin tam üzerine koy ayaklarını

Ve duvarlarıma tutun, körlemesine

hissediyorum seni tanıyorum

yüreğim tam ortasını görüyor yüreğinin

büyük matem

Ne sevilmenin esamesi var heybende 

Ne de asırlık savaşının ganimetleri 

Bir gömlek dahi yok, ne hasırdan ne yırtık

Çırılçıplak koşuyorsun, kollarım açık.

Kollarım tunçtan kalkan sana korkma

avuçlarımda ezerim her fani belayı

Duvarlar bir bir yıkılıyor gel sen

Sen gel durmadan, tek soluk

bir doz beyaz yahut gök mavi serptim karanlığa

hilalle yıkadım tüm sokakları, yakamoz vakti

Şimdi bana doğru koşmanın tam zamanı 

bahar bahçe el vurduğun tüm Sahra

Her tepe gelincik dolu

Ayak bastığın her zerre toprak gülistan 

Her çeşme ab-ı hayat

Şimdi bana doğru koşmanın tam zamanı 

Ayazları temmuz etti gelişin

Islah etti geceyi

Bir daha demem, koş 

Şimdi bana doğru koşmanın tam zamanı

Pusulanın ben yönüne durmadan

Bakmadan geçtiğin yollara, yıllara

Aldırış etmeden ele, aleme 

hissederek rüzgarımı, umarsızca 

Koşmanın tam zamanı bana doğru 

Işıksız sokaklardan, Nur’a

Umutsuz diyarlardan kaçıp

Yelkenini açıp uçsuz sularıma 

Koynumun sıcağına

Şimdi bana doğru var gücünle

Benim Ufuk, benim!

Şimdi bana doğru koşmanın tam zamanı

Bana varmanın gecesi

Vuslatın vakti doğdu şafakta

Göründü doğudan bir çift göz 

Uzun bir kaç kirpik, çelikten ok

Şimdi beni vurmanın tam zamanı 

Gözlerini dikip gözlerime.

Kaldır suretini yerden, ruhun şahlansın

kaldır ahu çifti yerden, dik alnımın çatına

yahu bir bak kadın

gör nasıl sevilir tanrıya denk.

Bil ki kıskanıyor seni görünmez alem

görsen ne denli kaçar uykuların

benim sevdiğime eş alır mı aklın.

Son serzenişim bu mısralarla

Kokuna denk misk yok şüphesiz

ve bir mukayesesi yoktur sana yanışımın

bu diyarın reddini isterim önce

içinde seni yakıp

yazarım kerpiç duvarlara;

insanız ya unuturuz elbet!