sabah kabile savaşları ile başlıyor yaşamak.

başlı başına düşünmek, konuşmanın kutsanmamış halidir.

susarsam bunu bana hatırlat


elemli bir yüz gibi sırıtıyor gün

bohçasındakileri göstermiyor

ölü bir incirin dalını dikiyor içime

ya yağmur diyorum ona, ya yağmur!

yağmuru ol diyor, susuyor.

ezberlerimi kontrol ediyorum

ezberler kimi yarım, kimi sırattan geçirmez

ezberlerimi kontrol ediyorum.

hepsi de beş para etmez


veli bir buluttan ezber dileniyorum

anlat diyorum ona anlat düştüğün tüm çukurları

o ise beni dinlemiyor, esiyor, geçiyor bir rüzgarın saçına takılıp

un ufak ediyor beni

ne de olsa ilk değil diyorum bu


her yağan yağmuru hızır belleme

diriltmeye yetmiyor ne de olsa bu yağmurlar içimdeki ölü incir dalını

bıraktığım yerden tutuyor beni düşünceler

düşünceler, sırattan ince ve bıçaktan keskin.


başlı başına düşünmek, konuşmanın kutsanmamış halidir

susarsam bunu bana hatırlat.